31 Aralık 2008 Çarşamba

MUTLU YILLAR

Mutlu , huzurlu, sağlıklı , barış dolu, neşe dolu bir yıl diliyorum herkese..
Bebeklerin, çocukların barış içinde yaşadığı, annelerinin kucaklarında neşeyle büyüdükleri...
Dertli insanların dermanlarını bulduğu..
Hastaların şifa bulduğu..
İşsizlerin iş bulduğu..
Maddi zorlukların insanların belini bükmediği..
Herkesin eşit imkanlarda , eşit şartlarda yaşadığı..
Her şeyin toz pembe olduğu, insana yaşadığını hissettiren bir yıl olsun istiyorum 2009...
HOŞGELDİN 2009

21 Aralık 2008 Pazar

Harika bir poğaça denemek ister misiniz?

Biliyorum, biliyorum... Hep uzun aralar veriyorum.. Ama hayat öyle bir koşturmaca ki bazen insan severek yaptığı şeyleri yapmaya bile fırsat bulamıyor..Bu kuş gripten başımızı kaldıramadık, peşpeşe hastalandık, hatta hala hastayız...Mutfakta sürekli pişiyor bir şeyler, kekler, kurabiyeler... Ama pek de yeni şeyler denemiyorum, zaten sevdiğimiz klasik tarifleri yapıyorum.. Yapıyorum demeyeyim de yapıyoruz diyeyim:)) Yamağım var artık, kendi önlüğünü giyiyor ve " Anne hadi kurbi yapalım, hamur açalım ..."..Kızımla birlikte pastalar kurabiyeler yapıp duruyoruz..

Bugün vereceğim tarif eski komşuma ait.. Belki okuyordur beni, becerikli dostum Nihal.. Her bu poğaçayı pişirdiğimde seni anıyorum, bu tarifi tek geçiyorum...Harikuladeeeeeeee... Her ne kadar senin yaptığın zaman ki lezzeti yakalamayasam da , deneyen pişman olmaz diyorum...

Malzemeler

1 paket oda sıcaklığında margarin
1 paket kuru maya
2 çorba kaşığı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
2 adet yumurta
1,5 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı süt
3 su bardağıyla başlıyorum, aldığı kadar un yumuşak bir hamur olacak..
Un, maya ve şeker yoğurma kabına alınır ve karıştırılır.. Ortası açılarak ılık süt ve diğer malzemeler eklenir.. Yoğrulup tepsiye poğaçalar konulur.. Biraz bekleyin, tepsi mayası olsun .. Üzerine yumurta sarısı ve çörekotu, vee 200 derecede pişirin..
Bence bu tarifi muhakkak deneyin, tazeliğini koruyor, yumuşacık ve çok lezzetli..

8 Eylül 2008 Pazartesi

Kış hazırlıkları....


Herkes gibi ben de bir süredir kış hazırlıkları yapıyorum... Kışın taze sebzeleri kızıma yedirebilmek bütün derdim:)) Eminim herkesin kendine göre yöntemleri vardır, ben de kendiminkileri anlatayım dedim... Geçtiğimiz yıllarda domatesleri derin dondurucuda saklıyordum, bir defa küçük kaplara rendeleyerek koydum, bir defa kabuklarını soyup bütün bütün denedim.. İkisinde de kışın gayet güzel kullandım, ama açıkçası istediğim domates kokusunu alamadım bir türlü.. Bu sene değişiklik yapayım dedim, ve kavanozlara doldurdum..Öncelikle domatesleri çizerek ocakta kaynamakta olan sıcak suya atıp çıkardım ( aman çok bırakmayın pişiverir domatesler:)))ki kabukları rahat soyayım... İlk partiyi küp küp doğrayarak yaptım, ikinci partiyi özelliklerde çorbalarda kullanacağım için rondodan geçirdim, tuzlayarak kaynattım, suyunu çekince kavanozlara doldurdum sıkı kapatıp hemen ters çevirdim... Çok şükür fire yok..:)) Kırmızı biber ve dolmalık biberleri ince ince doğrayıp dondurucuya koydum.. Bol bol barbunya hazırladım, ben barbunyaları artık haşlayarak koyuyorum, önce haşlayıp suyunu süzüp iyice kuruyunca torbalıyorum... Taze fasulye ayıkladım, hem çalı hem ayşe kadın, aslında fasulye için de henüz içime sindirdiğim bir yol bulamadım, önerilere açığım.. Çiğden koyuyorum, bir dönem hafif çevirip koydum ama ne yaptıysam hafif sinen o kokudan kurtulamadım.. Bol bol yaprak haşlayıp koyduk, daha doğrusu sağolsun annem ayarladı o işi hep:))Niyetim tarhana ama daha yapamadım bir türlü...Ve tabii ki kırmızı biberleri dolma için ayıklayıp koydum dondurucuya, kışın o kadar lezzetli geliyor ki, kızım da severek yiyor...Unutmadan bir kaç kavanoz da turşum var:))

Son denemelerime gelince:)) Kızımla birlikte mantı yaptık... Hem de inanılmaz lezzetli oldu, ancak mümkünse yanınızda 2,5 yaşında bir kız çocuğu olmadan yapın, zira ilk 10 dakikadan sonra mantı açmaktan sıkılınca küçük afacan, siz hamur ve ardarda isteklerde bulunan bir çocukla başbaşa kalıyorsunuz...
Mantı
Hamuru için, 1 yumurta, tuz , un ve suyla sert bir hamur elde edin... Unladığınız alanda hamuru açın, mümkün olduğunca küçük kareler keserek içini doldurun.. ( kıyma, soğan rendesi, tuz ve karabiber) gerisi zaten bildiğiniz gibi...

Fırında makarna

Bu da çok kolay, zaten biliyorsunuzdur ama aklınıza gelmediyse uzun zamandır, ben hatırlatmış olayım dedim...

Yarım paket haşlanmış spagetti makarna, 2 yumurta, 1 bardak yoğurt, 3 çorba kaşığı un, tuz, peynir ( ister beyaz ister kaşar peyniri, ben her ikisinden de biraz koydum) 1 çay bardağı süt, isteğinize bağlı zeytinyağı veya tereyağı...Makarna hariç diğer malzemeleri krep hamuru kıvamında hazırlayın, makarnayla karıştırıp yağladığınız bir kalıba döküp fırında pişirin...

Nutellalı kek

Bu keki de bir öğrencimde yedim, çok lezzetiydi ben de hemen tarifini alıp denedim...

Bu 1,5 ölçüden tarifi yani dilerseniz azaltabilirseniz...

4 yumurta

13 yemek kaşığı şeker

13 yemek kaşığı un (tepeleme)

1,5 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

1,5 ajda çay bardağı süt

1,5 ajda çay bardağı sıvı yağ

İlk önce şeker ve yumurtaları çırpın, daha sonra sıvı malzemeleri ekleyerek en son kuru malzemeleri katıp karıştırın.. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dökün.. Nutellayı kaşık kaşık hamurun üzerine dökün.. Ve kaşıkla hare hare şekil verin..Benim yaptığımda fazla nutella yok, yani esas yediğimde çok daha fazla nutella vardı.. Bir sonrakinde ben de daha bol koyacağım...200 derece fırında pişirin...

Bugünlük benden bu kadar tarif yeterli... Deneyen denemeyen herkese afiyet olsun.. Mutfağınız bereketli, eviniz huzurlu olsun:)))

3 Ağustos 2008 Pazar

Yaz sıcakları, biriken tarifler, Erdek

Sevgili blogum ve arkadaşlarım merhabaaaaa
Bu defa gerçekten uzun oldu aramız:) Tatil, sıcaklar, Eylül, ev, koşturmaca vs vs derken akşamları oturup da bir yazı yazamadım.. O kadar çok biriken tarif var ki, nereden başlayacağımı da bilemedim..
Kızım büyüyor, her geçen gün biraz daha fazla oyalıyor beni, yoruyor, güldürüyor ve uykuyu özletiyor.. Artık geç yatıp erken kalkıyor, uyku süremiz gitgide kısalıyor...


Güzel bir tatil yaptık, Erdek'te bir haftalık dinlenme ve yemek yeme şöleni yaşadık... Neden şölen diyorum, çünkü ben yapmadım yemekleri, mükemmel elli, mükemmel aşçı annanem de vardı tatilimizde... Annanem, annem , teyzem... ailemizin tüm ustaları bir aradaydı... Geniş manzaralı balkonda akşamüzeri çayları, sabah kahvaltıları, birbirinden lezzetli yemekler yedik.. Özellikle bir yemek var ki, yapılacağı zamanı hevesle beklerim, muhakkak bilenler vardır, bizde çok sevilen ama seyrek yapılan bir yemektir, kuzu gömleğinde sarılmış iç pilav... Ben kısaca kuzu gömleği derim, ve annem de "Bahara kızım, gömlekler baharda güzel olur, bahar kuzusu" der... (İşte sol taraftaki eller de benim pamuk annanemin, mis kokulu maharetli elleri....) Adım adım fotografladım, belki denemek isteyen olur diye..
Uzun sözün kısası artık teker teker başlayayım...

Kuzu gömleğinde iç pilav
(Canım annenemin muhteşem yemeklerinden sadece biri, ne de olsa Üsküplüdür annanem, Rumeli'li hanımların yemeğine doyum olmaz:)))
Kuzu gömleği alınacak kasaptan, en az yağlı olanları almaya gayret edin.
Ciğer
Soğan /1 büyük boy
Domates/ 2 orta boy
yumurta sarısı
Pirinç
Kuş üzümü..ve baharatlar .. Esas önemli olan nokta gömleğin hazırlanması, bunun için adım adım fotoğrafladım.. İlk önce gömlekleri sıcak suda biraz yumuşayana kadar ve temizleyene kadar tutuyoruz.. Kalın yağlı kısımları koymamaya özen gösterelim, ek yapmak çok kolay olmuyor, o yüzden mümkün olduğunda ince taraflarından tek parça halinde çıkaralım... Yumuşayan gömlekleri dolma sarar gibi, yayıyoruz, ve hazırladığımız pilavla doldurup dikkatlice kapatıyoruz.. Tepsiye yanyana diziyoruz , sarma işlemi bitince dolmaların üzerine yumurta sarısını sürüyoruz.. Ve tepsiye ölçülü suyumuzu yumurta sarılarına gelmemesine özen göstererk tepsideki boşluklardan döküyoruz. Aslında fazla detaylı değil, birkaç işlem yapılıyor ama zahmetli.. Pişince yağından süzdürüp afiyetle yiyorsunuz.. Bol kalorili, ama çoook lezzetli..


Pilavın hazırlanışı

Ayrı yerde 150-200 gr çok küçük doğranmış ciğer zeytinyağında kısık ateşte pişirilir, çok kavrulmamasına ciğerlerin yumuşak olmasına dikkat edelim..

Başka bir tencerede, çok çok az yağ ile küçük doğradığımız soğanlar kavrulur, üzerine domates rendemiz eklenir, kavrulmaya devam edilir, kuş üzümü, pirinçlerimiz eklenir ( 2 ölçü pirinç kullanıyoruz) kavrulmaya devam edilir, baharatlarimiz, az nane, karabiber ve tuz ve pişirdiğimiz ciğerler de eklenerek 2 ölçüden biraz daha az su eklenerek pişirilir.. Biraz soğuyunca sarma işlemine başlanır..
Erdek'te başka neler pişti, bütün anneanne klasikleri yapıldı vallahi.. Kabarık hamur tatlısı , bir de kaygana adıyla biraz daha değiştirilerek farklı bir hamur tatlısı daha...Şerbetli, hamur tatlıları, sanırım herkes benzerini biliyordur:))
Arnavut ciğeri, teyzemin harika yaptığı yemeklerden biridir.. Ciğer ne kadar yıkanmaz sert olur deseler de, bu ciğer yıkandı, sularda bekledi, ama yumuşacık ve lokum gibiydi:))
Ve tabii ki soframızdan eksik olmayan patlıcan salatası... ve zeytinyağlı barbunya...




















8 Haziran 2008 Pazar

Soğuk Kahve ve Bir kitap önerisi

Bugün soğuk kahve tarifi yazacağım.. Buzzz gibi, bir kahve.. Sıcaklarda bayılıyorum soğuk kahveye. Her zaman gidip yerinde içmek olmuyor tabii, ben de evde her seferinde farklı bir tarif deniyorum.. Hem dondurmalı, hem kahve..EEE yaz tarifleri bunlar, balkonda akşam üzeri, güzel bir kitapla birlikte keyif yapmak için ya dondurma yenir ya da kahve içilir.. Bir de sorbe de güzel olur...En son yaptığımda resmini de çektim ki bloguma ekleyebileyim.. Bir de tavsiyem olacak sizlere.. Ben de arkadaşım Tuğba'nın tavsiyesini dinleyerek bu kitabı almıştım, hatta uzun süre de aradığımı söyleyebilirim, en sonunda D&R şubelerinden birinden buldum.. Çocuk gelişimi üzerine kitap okumak, biraz sıkıcı oluyor çoğu zaman, ve ben çok da onaylarak okumuyorum genelde.. Yazarın bir fikrini seviyorsam, benimsemediğim muhakkak bazı fikirler, uygulamalar oluyor.. Bu kitap benzerlerinden oldukça farklı , özellikle çocuğunuz 0-3 yaş arasıysa, ve hatta en güzeli hamileyseniz, muhakkak okumalısınız.. Dönem dönem başvuracağınız bir kaynak kitap aynı zamanda.. Bir çok arkadaşıma tavsiye ettim ben de, tanıdıklarıma söyledim ama istiyorum ki tanımadığım buradan ulaşabileceklerime de bildireyim..:)) Uslup eğlenceli, işteee bu benim çocuğum.. tam da onu anlatıyor dediğiniz satırlar, ve yaşadığınız problemlere verdiği akılcı mantıklı yöntemler..Uzun lafın kısası, ( pek de kısa olmasa da) Yakamoz yayınlarından, Dr.Harvey Karp, Başarılı bir Çocuk Yetiştirmenin Yolları...

Kahve tarifime gelince..
100 ml süt
Bol buz
1 tatlı kaşığı nescafe
2 tatlı kaşığı pudra şekeri
1 top vanilyalı Carte d'Or dondurma
Hepsini blenderda buzlar iyice kırılana kadar karıştırın..
Bardağa döktükten sonra, üzerini krem şanti veya tatlı krema ( ben marketten sprey şeklinde aldım)ile süsleyin..
Afiyetle için, kitap okumayı hiç ihmal etmeyin:))

6 Haziran 2008 Cuma

Fındıklı Tuzlu Düğüm Kurabiyeler ve Makarna Salatası


Son yazımdan bu yana yine 20 gün geçmiş.. Bir çok çeşit hazırladım, fotograflarını da çektim.. Artık önümüzdeki günlerde peşpeşe tarifleri yayınlayacağım..
Tuzlu düğüm kurabiyeleri aceleyle dergiden aldığım bir tarifle yaptım.. Nisan ayı Lezzet dergisinden bir tarif.. Bayıldım, bayıldık, bayıldılar.. Çok hafif, en önemlisi mide yakmayan bir tuzlu...Canınız kıyır kıyır , hafif bir tuzlu istediğinde gönül rahatlığıyla yapabileceğiniz bir tuzlu..
Malzemeler
225 gr tereyağı
100 ml şekersiz krema
400 gr un
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı öğütülmüş fındık
ve üzeri için yumurta sarısı, tarifte bir de haşhaş vardı ama ben eklemedim..
Un ve tereyağını bir kaba alıp parmak uçlarınız ile birbirine yedirin. Tuz ve kremayı ilave edip pürüzsüz olana dek yoğurun. Hamuru 15 dakika dinlendirin. Daha sonra dilediğiniz şekli vererek dizin.. Ben ilk defa bu düğüm şeklini denedim, yapımı da çok zevkli. Üzerine yumurta sarısını sürün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin..
İşte bu kadar kolay...Mutlaka deneyin..


Bir de makarna salatası yapmıştım yanına, zaten herkes bilir, en kolay salatadır, ama herkes de sever.. Evde ne malzeme varsa, bir paket haşlanmış makarnaya küp küp sosis haslayıp koydum, mısır, yeşil ve siyah zeytin, küp doğranmış kaşar peyniri, yogurt ve mayonez ekledim..
Afiyet olsun, sağlıkla yemek içmek nasip olsun hepimize ..:))

16 Mayıs 2008 Cuma

YAZA HAZIRLIK DONDURMALI TATLAR


Evde tatlı olmasına alışmışız bir kere.. Eylül hazır tatlıları değil de annesinin yaptığı tatlıları yesin istiyorum.. Baktım açık paket bisküviler dolu, hemen bir kakaolu puding yapıp bisküvileri ufalayıp döktüm içine, yalancı mozaik pasta... Ama tabii biraz değişiklik de fena olmazdı yani, ki çok da iyi oldu.. Elimdeki malzemelere baktım, şöyle kolay hemencecik ne yapabilirim diye.. Beyaz çikolata sosunu üzerindeki ölçüye göre değil de 1,5 su bardağı sütle pişirdim.. Yani daha koyu bir kıvamda pişmiş oldu, içine 1 su bardağı kadar böğürtlen ve vişne ekleyip mikserle çırptım.. Son olarak 250 gr dondurma ekledim, baktım dolabımda Carte d'or Sakızlı muhallebi var.. Bu arada üç favori dondurmam var ki asla eksik olmaz, Kurabiye güzeli, Kaymak tadinda, ve sakizli muhallebili ...Denemeyenlere tavsiye ederim.. Bütün karışım, tam olarak birbirine karışana, dondurma eriyene kadar mikserle çırpmaya devam ettim.. Bu sos inanılmaz güzel oldu.. Meyvelerle yenilebilir, tek başına tatlı olarak kuplarda ikram edilebilir, ya da daha da süt ekleyip milk shake gibi tüketilebilir.. Her hali çok lezzetli olacaktır.. Ben dondurma yemeyi gerçekten çok sevenlerdenim, ve kendime değişik kuplar hazırlamaktan çok mutlu olurum.. Yani dondurmayı yemek için değil de bir yaz şöleni olarak görürüm.. Özellikle "Dondurmalı tatlar" diye bir etiket ekledim ki bu yaz bol bol bu tatları sizlerle paylaşayım..
Siz de yaz sıcaklarında bu tarifleri denemeyi ihmal etmeyin derim ben:))

12 Mayıs 2008 Pazartesi

EYLÜL'ÜMÜN DOĞUMGÜNÜ


Bu sene anneler günü ve dünyalar güzeli kızımın doğumgünü aynı güne denk geldi.. İki sene önce en güzel anneler günü hediyesini kucağıma aldım.. Biraz geç olsa da tüm annelerin anneler gününü kutluyorum.. Bu sene kızıma doğumgününde neler hazırladım.. Öncelikle oldukça yoğun bir döneme denk geldi, zaten hayat her zaman koşturmaca değil mi? Olabildiğine , yetebildiğimce en güzelini hazırlamaya çalıştım.. Pastasına Eylül karar verdi, Sungerbob mu yapsak Winni the pooh mu, gece bahçesi mi derken hep aynı cevabı verdi.. Tigger.. anne Tigger pastaaaa...

Annesi de kuzusuna bir Tigger pasta yaptı.. Bu sefer şeker hamurunu ben hazırladım, zaten bu aşamada çok vakit kaybettim.. Geçen sefer Celal Usta'dan almamıştım pudra şekerini hamur olmamıştı. Bu sefer şekeri aldım ama glukozu bulamadık bir türlü 2 gün boyunca aradık.. Dolayısıyla hamur işi uzadı..:) Biraz kıvam da bozuldu sonlara doğru, öyle ki Tigger, Piglet ve Roo yaptıktan sonra esas Ayı Winnie yapmaya hamur kalmadı..:)) Neyse ki bizim küçük prensesin favorisi Tigger yani pastada Tigger olsun yeter:)
Pastanın pandispanyasını her zamanki alışık olduğum tarfiten yaptım..Büyük bir pasta yapmak istediğim için iki ölçü kullandım, ben kullandığım ölçüyü aynen yazıyorum..

PANDİSPANYA
10 yumurta
22 yemek kaşığı un
22 yemek kaşığı toz şeker
6 yemek kaşığı kakao
2 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya
İlk önce yumurtalar ve şeker mikserle çırpılıyor.. Ayrı bir kapta, kuru malzemeleri elekten geçirip karıştırın. Ve çırptığınız karışıma ilave edin.. 170 derece fırında pişirin, arada pişip pişmediğini kürdan sokarak kontrol ettim..
Kek soğuduktan sonra ikiye kestim..
Ganaj hazırladım, 350 ml kremayı ısıtıp içine 350 gr çikolata koyarak erittim..
Ara malzeme olarak frambuaz, vişne ve damla çikolata kullandım..
Ve şeker hamuruyla kaplayıp, yaptığım modelleri ekledim.. Çimleri :) sarımsak ezme aletiyle yapıyorum , bu da şeker hamuruna yeni başlayanlar için bir püf noktası...
Menümüzde neler vardı?
Amerikan salatalı kanepeler, salamlı eritme peynirli domatesli mini sandviçler.
Maydanozlu peynirli mini tuzlular
Pastaci Burcu'nun sitesinden aldığım bir tarifle çok lezzetli bir çikolatalı tatlı. ( Tek kişilik minik çikolatalı tartlar tarifin adı)

Tavuklu salata ( Anneciğim yaptı, hımmm imrendirmek gibi olmasın ama bu konuda eline kimse su dökemez)

Ve dil peynirli börek..Gerçekten çok kolay ve çok pratik , aynı zamanda mükemmel bir buzluk böreği tarifi.. Tek püf noktası, güzel eriyen bir dil peyniri bulmaz lazım:)

Dil peynirli Börek
4 yufka
250 gr dil peyniri
1 kg süt
3 yumurta
50 gr eritilmiş katı yağ
Yufkayı serin, sigara böreği gibi arasına sadece dil peyniri koyarak kuru kuru sarın , tepsiye sıkı sıkı dizin.. Bu şekilde dolaba istifleyebilirsiniz.. Pişirmeden bir gece önce, ayrı yerde çırptığınız süt, yağ, yumurta karışımını tepsiye dökün.. Ertesi gün 170 derece fırında pişirin.. Çok kolay ama çok çok lezzetli, kek gibi kabarıyor desem:)) O kadar değil de , puf puf yumuşacık oluyor..

Çok zevkli ve çok eğlenceli bir gün geçirdi kızım , tüm sevdikleri yanında ( bir kaç eksiğimiz vardı maalesef) kuzenleriyle oyun oynayarak, bu sene dogumgununun biraz daha bilincinde mutlulukla geçirdi.. Tüm yorgunluğuma değdi..
Minik meleğim mutlu oldu..:))










29 Nisan 2008 Salı

ÇİLEK KIZ PASTASI

İYİ Kİ DOĞDUN DEFNE...İYİ Kİ VARSIN..


Pasta sezonum açıldı artık, sırayla pastalarımı yayınlamaya başlarım.. Bahar ayları bizim ailede doğumgünü aylarıdır.. İlk olarak CANIM yeğenim Defne'nin doğumgünü pastası var..
Son kararını verene kadar, ne modeller değiştirdi, ilk önce "Dağınık Oda" pastası istiyorum dedi, sonra "Rapunzel " pastası istedi, arada "Barbie" bebek dedi, ve 2 gün kala teyzeee Çilek kız istiyorum dedi.. Eh, güzel yeğenim ister de teyzesi yapmaz mı? Elimden geldiğince yapmaya çalıştım.. Kurabiyeler ve pastayla uzun süre uğraştım, ama okula götürdüğümüzde sınıftan gelen çığlıkları duyduğumda yorgunluğum, heyecanım kuş gibi uçtu gitti.. Minik gönülleri fethettim:))


Detaylarımıza gelelim, öncelikle 300gr cikolata ( extra bitter kuvertur) ve 300 ml krema ile ganaj hazirladim.. Çilek ve damla çikolata koydum, çocuklar fındık fıstık pek hoşlanmadığı için eklemedim.. Pastanın pandispanyasını bu defa farklı bir tarifle denedim, annem Oktay Usta'nın programından almış tarifi, çok methetti, sünger gibi vs.. Tadı güzel ama, bir daha kendi bildiğimden şaşmam, öncelikle istediğim gibi kabarmadı, 2. defa pişirdim o da fırından kabarık çıkıp foss diye söndü.. Ben de 2 pandispanyayı 2 ayri kat olarak kullandım, ama lezzeti çok güzeldi buna bir şey diyemem.. Pasta gerçekten hafif ve lezzetliydi.. Bu sefer kırmızı rengi oluşturmak için ( özellikle çilekler) toz boya kullandım, ancak toz boyayı bir çay kaşığında 2 damla gliserinle incelterek kullandım, bu da belki faydalanabileceğiniz bir ipucu olabilir.. Böylelikle toz boya karışırken hare hare olmuyor.

Pastayı yaparken adım adım resimledim, bunun için ayrı bir yazı yazacağım..

Bir de çocuklara dağıtmak üzere icing ile süslü kurabiyeler yapıp tek tek paketledim..Fazla zamanım olmadığı için gönlümce süsleyemedim, ama en azından çocuklara da bir değişiklik yapmış oldum.. Vaktin bol olduğu zamanlarda, insan royal icing ile harikalar yaratabilir..

Kurabiye tarifimiz klasik kabarmayan , kalıpla kesilen kurabiye tarifi..


Kurabiye

220gr tereyağı
1 cup pudra sekeri
3 cup un
1adet yumurta
1 çay kaşığından biraz az kabartma tozu
1 fiske tuz
1 çorba kaşığı süt
1 paket vanilya



Öncelikle yağ ve şekeri mikserle krema gibi olana kadar çırpın, kalan malzemeleri ekleyin, karıştırıp hamur haline getirin, buzdolabında yarım saat bekletin.. Nişasta döktüğünüz zeminde açın, ve kalıplarla kesin.. Bu sırada fırınınızı açın, 170-180 derece yeterli, çabuk pişiyor, gözünüz fırında olsun:)


Icing

2 yumurta akı
3 su bardağı pudra şekeri
1 tutam tuz
renkli gıda boyaları
1 çay kaşığı krem tartar..( olmazsa da olurmus)

Öncelikle yumurta akı ve tuz katı kıvama gelene dek çırpılıyor, sonra pudra şekeri ve krem tartar ekleniyor.Kaşıkla aldığınız bir lokma icingi kaba tekrar atın, eğer attığınız kısım 5 saniye kadar şeklini koruyorsa kıvamı tutmuş demekmiş.. Bu aşamadan sonra, azar azar alıp renklendirin..
Kurabiye ve icing tarifinde bir çok blogdan faydalandım, ama tarifler birebir Gelincikler Burcu dan alınmadır, yanıltmayan tarifleri için de kendisine teşekkür ediyorum..

Ben yağlı kağıttan külahlar yaparak hazirladim, icingi şekillendirmek için bu külahlar çok rahat oluyor..
Kağıt külahlar için tıklayın..

Dikkat etmeniz gereken noktalar, yumurta sarısı asla karışmayacak içine.. Eğer kıvam yumuşarsa pudra şekeri ilave ederek koyulaştırabilirsiniz, kıvamı açmak içinse limon suyu damla olarak yeterli oluyormuş ama benim buna ihtiyacım olmadı..
Kurabiyeleri denemenizi tavsiye ederim, lezzeti gerçekten çok güzel..
Ve son olarak Defne ablasıyla minik kızım Eylül'ün resmini ekliyorum..

26 Nisan 2008 Cumartesi

FISTIK EZMELİ KURABİYE


Uzun zaman oldu, birçok tarif birikti arşivimde, fırsat bulup da yayınlayamadım.. Bugünlerde daha çok pastalarla uğraşıyorum, pazartesi gününe sevgili yeğenim Defne için bir çilek kız pastası hazırlıyorum.. Pastası için sürekli fikir değiştirdi teyzesinin güzeli, önce Rapunzel istedi, sonra Barbie, ve en sonunda Çilek kıza karar kıldı.. Bende sürekli yeni model arayışındaydım..
Tabii son yayınladığım yazıdan bu yana boş da durmadım, kurabiye çeşitleri denedim.. Fıstık ezmeli kurabiye de bunlardan biri, arkadaşım Banu 'nun sitesinden aldım tarifi.. Birebir uyguladım ancak resimlerden de görebileceğiniz gibi benimkiler biraz daha farklı oldu, fıstık aromalı burçak bisküvi gibi oldu.. Ama hiç bayatlamadan, bitene kadar tazeliğini ve tadını koruyor.. Biz çok severek yedik, her ne kadar bol kalorili olsa da, çok sevdik..

7 Nisan 2008 Pazartesi

TULUM PEYNİRLİ , KEKİKLİ, KETEN TOHUMLU EKMEK





Kahve pasta derken, ekmek blogu oldum galiba ben:)



Bugün sizlere denediğim yeni bir ekmeği tarif edeceğim.. Kargı tulum peynirli, limon kekikli, keten tohumlu inanılmaz aromatik yumuşacık bir ekmek.. Nerdeyse poğaça tadında..


Öncelikle size kargı tulum peynirini tanıtayım ..

( Hürriyet web arşivinden aldığım yazı )


Sonbahar sütünden keçi postunda yapılıyor..Deri tulum peynirleri, yağ üretiminden artan sütlerin değerlendirilmesi amacıyla kırsal yörelerde geleneksel olarak yapılan ve tüketilen peynirler. Tulum peynirlerinin lezzeti, yapıldığı bölgeye ve kullanılan süte göre farklılık gösteriyor. Kargı tulumu bunlardan biri. Çankırı, Çorum yöresinde, sonbahar sütünden yapılan lezzetli bir yağlı tulum peyniri. Ahmet Örs keçi postundan yapılan kargı tulumunun çok farklı ve kendine özgü bir lezzeti olduğunu söylüyor. ‘‘Bu peyniri uzun süre saklayamazsınız ama peynir tabağının içinde kendini belli eden kişilikli bir peynirdir. Tulum peynirleri arasında en iyisidir.’’


Kahvaltıda yemek için biraz ağır, keskin bir tadı var.. Ancak gerçek peynir tutkunları tüketebilir bence..Ben çok sevdim ama ilk defa tattığımda sıcak bir ekmeğe ne kadar yakışacağını düşündüm hemen.. Çünkü alışık olduğumuz tulum peynirlerinden farklı, pütürlü değil dokusu, tereyağı gibi daha ziyade..Sanırım büyük peynircilerde rahatlıkla bulabilirsiniz..


Gelelim bu leziz ekmeğimizin tarifine


Malzemeler

4 cup un , ( 3 cup beyaz un 1 cup da yulaf unu koydum, biraz yoğun olsun diye)

1 yumurta

1 cup + 160 ml süt

1 tatlı kaşığı esmer şeker, 1 tatlı kaşığı tuz

1 çorba kaşığı zeytinyağı

limon kekiği

keten tohumu

istediğiniz kadar tulum peyniri, ben gördüğünüz peynirden bir kalın dilim keserek küçük parçalar halinde koydum..

1,5 tatlı kaşığı toz maya


Herhangi bir değişiklik yok yapılış şeklinde, sadece unu koymadan süte yumurtayı ekliyoruz.Yani hamur teknesine, ilk sütü, iki baş tarafına tuz ve şekeri, ortaya yumurtayı kırıyoruz, zeytinyağını ekliyoruz.. Unu ekleyip üzerine mayayı ilave ediyoruz.. Koyu kabuk, büyük ekmek normal 3 saatlik programda pişiriyoruz.. Zil sesiyle peyniri, keten tohumunu ve kekiği ekliyoruz..


afiyet olsun..:))

EKMEK MAKİNESİ VE ÖLÇÜ KAPLARI



Uzun zamandir, arkadaşlarımdan gelen sorulara yanıt olarak ekmek makinesi ile evde ekmek yapımı, ekmek çeşitleri, ölçülerle ilgili genel bir yazı yazmak istiyordum bugüne kısmetmiş..:)


Ben ekmek makinemi alalı herhalde bir sene olmuştur, çok severek kullanıyorum ve her fırsatta herkese tavsiye ediyorum..Bir çocuğunuz varsa hiç düşünmeden alın derim..


Benim ekmek makinem çift pervaneli, Esse mağazalarından aldım, kendi ürünleri. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Esse mağazasına gittim, ve oradaki kişinin yardımıyla üç makine arasından benimkini seçtim.. Çıtır çıtır kabuklu, kabarık ekmekler yapıyor, sanırım çift pervaneli olmasının en büyük farkı bu..
Beyaz ekmek, esmer ekmek çeşitleri, domatesli, taze baharatlarla, peynirle çeşit çeşit ekmek hazırlıyorum.. Kek yapıyorum.. Henüz reçeli denemedim, bahara inşallah..


Fiyatlar çok farklı her yerde, alacağınız modeli belirledikten sonra ciddi bir fiyat araştırması yapmanızı öneririm.. Eğer Esse'nin modellerinden alacaksaniz, dönem dönem kampanyalar yapıyorlar onları takip edebilirsiniz..

Ekmek tekneleri dikey ya da yatay olanlar var, eğer ekmekte kabuk seviyorsanız teknenin yatay olmasına dikkat edin..

İstediğiniz gibi ekmek yapmanız mümkün, sırf sütlü, süt-su karışımlı, veya bakkal ekmeğine en yakın sadece sulu ( bu durumda esmer şekeri de kullanmamanız gerekiyor)...Dilerseniz ekmeğe bir yumurtailave eder daha besleyici yoğun bir ekmek elde edebilirsiniz.. Yani makineniz olduktan sonra, zevkinize göre harika ekmekler yaratmak çok kolay..


Gelelim ölçü kaplarına...Bulunan tarifler genelde cup ölçüsü ile veriliyor..Bu ölçü kaplarını bulmak da çok zor Türkiye'de.. Makinenin içinden 1 adet çıkıyor tabii, ama annem gibi gözleri şeffaf yazıları okuyamayanlar için ben pratik bir ölçü buldum...Resimde gördüğünüz kırmızı kap, benim 2 cup ölçüsündeki kabım.. Tam buna eşdeğer olan ölçü de diğer resimdeki seramik kupa ( bu kupa pazarlarda , marketlerde dolu... standart kupa yani) Normal bir ekmek yaparken bu kupadan 3 kere un koymam yeterli oluyor, 4 cup un 3 kupa una eşit oluyor yani....

Bu arada diyelim makinenizi aldınız ve eve gelip heyecanla ekmeğinizi kurdunuz...
Öncelikle iyi günlerde kullanın ancak büyük ihtimalle sonuç hüsran olacaktır..
Üçüncü ekmeğinizde mükemmel ekmeğinize yakın bir tarifi yakalayabileceksiniz buna hazırlıklı olun.. Çünkü , genel ölçüler sizin zevkinize göre 5-10 gr değişecektir...
Ama her şekilde, ekmekler yaptıkça ev yapımı ekmeğin güzelliğine şaşıracaksınız...


26 Mart 2008 Çarşamba

SEBZELİ TAVUK


Mucize fırın kabımda, en kolay en lezzetli yemeklerden birini daha yaptım..
Daha önce aynı kapta, köfte tarifi vermiştim..
Aslında çiğ şekliyle gördüğünüz gibi, bu yemekte maharet bende değil tencerede:))
Bütün tavuğun içine havuç dilimleri ve patates halkaları ile doldurdum.. Tavuğu kaba koydum, ve etrafına, 1 küçük soğan küp küp doğranmış, bezelye ve domates rendesi ekledim...Uzerine bir çay fincanı su içinde bir çorba kaşığı salçayı eriterek döktüm...Tuz ve kimyon ekledim.. Fırında 180 derecede yaklaşık 1,5 saat pişirdim..
Sonuç aşağıda gördüğünüz nar gibi kızarmış bir tavuk yemeği.. En güzel yanı bu tavuğun 2 butunu sebzeleriyle birlikte Eylül'üm afiyetle yedi:))

25 Mart 2008 Salı

ZERDEÇALLİ KÖY EKMEĞİ



Bir mail grubundan arkadaşım sevgili Esra, çocuk doktorlarının tavsiyesiyle zerdeçalli ekmek yapıyormuş artık.. Zerdeçal bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş.. İşte çocuklu evlerin hali:)) her şey bağışıklık sistemine endeksli tüketiliyor..

Ben de hemen zerdeçal aldım ve bir ekmek pişirip deneyeyim dedim.. Bu sefer her zamanki programda yapmamaya karar verdim, aslında oldukça değşik malzemeler de hazırlamıştım, tam bir pazar ekmeği yapacaktım.. Ama bilmediğim bir programda pişirmenin azizliğine uğradım, sonuç : zerdeçalli, sütlü, yağlı aromatik bir köy ekmeği...

Önce sizlerle zerdeçal ile ilgili bulduğum bilgileri paylaşmak istiyorum...


ZERDEÇAL

Zerdeçal, zencefil familyasından lifli bir bitki olan Curcuma longa bitkisinin kökünden elde edilmektedir. Kaynatıldıktan ya da buharda bekletildikten sonra sonra kurutulur ve ufalanır. Başta Hindistan olmak üzere Çin ve Endonezya'da da yetiştirilmektedir. Hafif bir aroması ve zencefile benzer, keskin bir tadı vardır. Köri sosu yapımında kullanılan bir baharattır. Özellikle Hint mutfağında ve Güney Asya yemeklerinde kullanılır. Ayrıca hardal yapımında da kullanılmaktadır. Serin, kuru ve karanlık yerlerde saklanmalıdır. Parlak sarı rengiyle zerdeçal, M.Ö. 600'lü yıllardan bu yana boya, ilaç ve baharat olarak kullanılmaktadır. Marko Polo zerdeçalı “safranın yerini tutan ama safran olmayan bir sebze” olarak tanımlamıştır. Endonezyalılar bu baharatı düğün törenlerinde vücutlarının bazı bölümlerini boyamak için kullanırlardı. Zerdeçal ayrıca Asya'da mide ve karaciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmıştır.
Nerelerde kullanılabilir? Fümeler, turşular, zerde ve bazı keklerde kullanılır. Yumurtalı yemeklerde de kullanılmaktadır. Çorbalara ilave edilir ve safranın kullanıldığı her yerde kullanılabilir. Bir miktar margarini erittikten sonra içine zerdeçal ekleyerek sebzeler, makarna ve patatesin üzerine dökerek bir sos elde edebilirsiniz.


ZERDEÇALLİ EKMEK
2 cup süt
1 tatlı kaşığı esmer şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı zerdeçal
1 çorba kaşığı yumuşak margarin
4 cup köy ekmeği unu
1,5 tatlı kaşığı instant maya
Her zamanki gibi makinemizin kabına sütümüzü koyarak başlıyoruz.. Bir başa tuzu, karşı tarafa şekeri koyuyoruz, ve ortaya da margarini (veya zeytintağı da olabilir) ekliyoruz..Uzerine ölçülü unumuzu, zerdeçali ve mayayi ekliyoruz..
Bu sefer ben makinemdeki 2. programı ( whole wheat)seçtim.. Bu programın özelliği,kepek ekmeği için seçilmesi gerekiyor, suyunu çekebilmesi, ve kabarması için ön ısıtma süresi daha uzunmuş.. 3 saat 40 dakika sürdü.. Başarılı bir ekmek, gerçekten lezzetli.. Ancak unutmamalisiniz, bu programda zil sesi yok.. Yani ben eklemeyi planladığım diğer malzemelerle uzunca bir süre zili bekledim:(
Sonuç, diğer malzemelerim başka bir ekmeğe kaldı.. Yumuşacık bir ekmek, tavsiye ederim..
Son bir kaç eklemem var, bir dahaki sefere zerdeçali 1 çay kaşığı koyacağım hafif de olsa farklı bir koku .. Ama baharat sevenler bu hafif kokuya bayılacaklar.. keten tohumu bu ekmeğe muhakkak ki çok yakışacaktır...
Köy ekmeği unu: Bu ve benzeri çeşit unları Metro marketten alıyorum, Söke unun bildiğiniz kutu ekmek unlarının, sadece unları 10 kg paketlerde satılıyor, biz farklı unlar alıp, ailede değiş tokuş yapıyoruz bir kısmını... Böylece paketlere bağlı kalmadan çeşit çeşit unla, dilediğim gibi pişiriyorum...
Bu sefer muhabbet uzun sürdü...
Afiyet olsun, mutfağınız bereketli olsun..

22 Mart 2008 Cumartesi

ISPANAKLI KİŞ





Bu hafta yorucu bir haftaydı, pek mutfakla ilgilenemedim.. Son iki haftadır bir kaç güzel tarif denedim, ama resim çekmeye fırsat bulamadan bitirdik yaptıklarımı..Mutfak yemek dergisinden aldığım havuçlu kek tarifini uyguladım, bazı malzemeleri değiştirdim, gerçekten son derece lezzetli bir kek oldu.. İkinci yapışımda muhakkak resmini çekip tarifini sizlerle paylaşacağım...


Tariflerini henüz alamadığım, çok güzel ikramlar yedim.. Mesela bir kadayıf tatlısı yedim ki ..., kızım bile 1 tane tam kadayıf tatlısı yedi...Bunun da tarifini bekliyorum:)


Bugün annem yine değişik bir tatlı yapmıştı, babacığımın doğumgününü kutladık.. Babacığım şeker hastası olduğu için pasta yerine özel günlerde yemek için daha hafif tatlılar yapıyoruz..Bu tatlının tarifini de sizlerle paylaşacağım...

Yukarıda gördüğünüz güzel yemekler de çok güzel vakit geçirdiğim bir günden.. Sevgili Nur ablamın evinde geçirdiğimiz bir akraba gününden.. Elde açılmış gözlemelerimiz, zeytinyağlı dolmalar, tavuklu salata...Ve daha tatlılar tatlılarr...

Peki tarif yok mu diyeceksiniz.. Bir tarifim var bugün.. Tatlı lorlu, ıspanaklı kiş.. Bu kiş tarifini de yemekbiz grubundan sevgili Guzidenin tavsiyesiyle yaptım.. Çok lezzetli oldu..Bundan sonra bol bol kiş pişireceğim demek oluyor bu.. Tabii hamuru biraz daha mumtazam yapmam gerekiyor bir dahakine..

Malzemeler

Hamuru

2 su bardağı un ( 1 su bardağı beyaz un, 1 su bardağı yulaf unu kullandım)

yarım paketten az kabartma tozu

yarım çay bardağı zeytinyağı

tuz

ve hamur kulak memesi kıvamına gelene kadar süt eklenecek...

Üst malzeme için

ıspanak

2 yumurta

taze lor peyniri

biraz eski kaşar ekledim

ve üzeri için de taze kaşar rendesi


Bütün malzemeler karıştırılarak, kulak memesi kıvamında bir hamur hazırlayın. Sütü azar azar eklemeye dikkat edin.. Pişireceğiniz kabı yağlayın, hamuru biraz açarak kalıba düzgünce yerleştirin..

Üst malzemesini ayrı bir kapta karıştırın, hamurun üzerine koyun. 180 derece fırında pişirin, fırından almadan önce taze kaşar rendesi ekleyip, peynir eriyene kadar bekleyin..

Gerçekten lezzetli, denemenizi tavsiye ederim..



4 Mart 2008 Salı

KREMALI DOMATES ÇORBASI VE HARİKA BİR BLOG TARİFİ











Uzun süredir tarifleri biriktirmeme rağmen fırsat bulup da bloguma yazamadım.. Geçtiğimiz günlerde, çeşitli bloglardan tarifler denedim, bazıları çok başarılı oldu, bazıları beklentimin altında..
Tuzlu kurabiye veya çubuk tarifleri ararken buldum bu mucizevi tadı.. Aklımda kalacağına... diyerek hemen denedim.. Zaten inanılmaz kolay...Tarif için sizi tarifi aldığım blog a gönderiyorum:) Ben bu çubukları iki ayrı çeşitle yaptım, hamurun bir kısmına keten tohumu, bir kısmına iri limon kekiği ekledim, ve üzerine eski kaşar rendeledim..
Çorbayla ve çorbasız , her şekilde mükemmel bu tarif için minnettarım..:)))
Kremalı domates çorbasına gelelim...
İş hayatımda , bir dönem çok zevk alarak çalıştığım bir golf club maceram vardır. Her bulduğum fırsatta mutfağa iner, dev mutfakta, becerikli aşçıların güler yüzle sundukları yemekleri denerdim.. Mutfağa merakım ve değişik tatları sevdiğim için sağolsun aşçılarımız bana bir çok tarif ve tat kazandırdılar...Bu çorbada o günlerden kalmadır.. İşte dışarıda yediğiniz, ama evde kıvamı bir türlü tutmayan Kremalı Domates Çorbası...
İlk adım, 6 su bardağı suyu, 4-5 çorba kaşığı salçayı karıştırarak kaynatın...
Bu su kaynayınca, ayrı yerde ( bu kap çorbanızın pişeceği kaptır) 3 çorba kaşığı unu 1 çorba kaşığı yağda kavurun, az gelirse biraz daha yağ ekleyebilirsiniz, sadece çok olmamasına dikkat edin, krema da eklenecek çünkü..Kavrulan unun üzerine kepçe ile salçalı suyu dökün yavaş yavaş..Top top olmamasına özen gösterin, veya çelik bir süzgeçle süzebilirsiniz.. Tuzunu ekleyin, bu şekilde çorbanız kaynasın.. Unla çorbanız yoğunlaştığı zaman, altını kapatın.. 5-10 dakika sonra, 100 ml süt kreması ekleyin, biraz karabiber serpin, çorbanızı karıştırın.. Rendelenmiş taze kaşar peyniri ile servis yapın.. Ben yanına bir de bu çorba çubuklarından ekledim...
Acilen tavsiye olunur:))

Afiyet olsun...