29 Kasım 2007 Perşembe

HAYAL PANOSU


Uzun zamandır, özenle hazırlıkları devam etti, ben de merakla bekledim... Ortaya güzel bir şeyler çıkacağından emindim çünkü. Sevgili Anıl , netten tanıdığım ve arkadaş olduğum birisi, o da benim gibi değişik işler , en önemlisi mutlu olduğu işi yapmak istiyordu.. Ve sanırım o da buldu..

Anıl özel tasarım çikolatalar yapıyor, hem de paketi açtığınızda yüzünüzde çiçekler açtıran, içinizi ısıtan cinsten çikolatalar...

Üzerinde kızımın resmini gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem.. Harika nikah çikolatarı, davet çikolataları... Benim en çok hoşuma giden yanı, mesela bayramlarda kızımın resmi olan çikolataları akrabalarıma götürme fikri...

Tabii benim anlattığım kısım özel hayatınızda hediye edebileceğiniz çikolatalar, bir de işin kurumsal tarafı var ki, bütün detaylar sizi web sitesinde bekliyor...

26 Kasım 2007 Pazartesi

DAMLA ÇİKOLATALI KURABİYE



Bugün değişik bir kurabiye yapmak istedim.. Geçenlerde sevgili Figen'in grubu yemekyemek'te bir program gönderilmişti.. Oradaki kurabiyelerden birini seçip yapayım dedim. Tarifi birebir uyguladım ve kesinlikle toplanmayan, kum kum bir hamur oldu, bende ekstradan bir yumurta kırdım içine, sorunsuz şekillendi.. Çok lezzetli, klasik bir kurabiye... Bir kısmını minik yaptım, üzerine de yüz şekli çizdim.. Renkli tabağa koyup kızıma verdim, ilk defa ""iyyyy ki doğduuuuuun" dedi, hem de nameli, işte o anda bu kurabiyeler dünyanın en güzelleri oluverdi birden.. Nerden öğrendi , yakın zamanda doğumgünü de kutlamadık, ama ben güldükçe artık sürekli dedi durdu...



Malzemeler:

3 su bardağı un

1 su bardağı nişasta ( ben mısır kullandım)

1 yumurta (sonradan ekledim)

1 paket vanilya

1/2 paket kabartma tozu

1 çay bardağı pudra şekeri

1 kahve fincanı damla çikolata

1 paket margarin ( sana hamurişi kullandım)

Unu bir kaba boşaltıp, ortasını açın, nişasta , şeker, diğer malzemeleri ve yumuşamı margarini ekleyin, elinizle yoğurun, ben bu aşamada yumurtayı ekleyip güzel bir hamur kıvamına getirdim.. Damla çikolataları içine değil üzerine koydum ben , bu size kalmış...160 derece önceden ısıtılmış fırında 15-20 dak. pişirin..

Afiyet olsun

20 Kasım 2007 Salı

PAZILI KEK

Son birkaç gündür, akşamdan niyetine girip sabahında fırsat bulamıyorum bir şeyler pişirmeye...Elimde bir margarinin verdiği kitapçık, onu mu yapsam bunu mu?? Hep tatlı , hep tatlı.. Bu sefer de tuzlu olsun dedim.. Sonuç olarak lezzetli bir kek oldu, özellikle çocuklar için besleyici.. Ancak bir daha ki sefere tarifi birebir uygulamayacağım.. Yağı biraz fazla geldi sanki, daha az yağ olmalı mesela 100 gr yeterli..Tarifte üzeri limonla kaplıydı ben limon koymadım çok aklıma yatmadı açıkçası, ve pek de kabarmadı.. Peki bunca aksaklığa rağmen neden bu tarifi yazdım? Çünkü özellikle sıcakken çoook lezzetliydi.. Pişirdim ve yarım saatte hepsi bitti..
Tarifi olduğu gibi yazıyorum, muffin kaplarında deneyeceğim bir dahaki sefere..
Şimdiden herkese afiyet olsun...

Malzemeler
375 gr ( 3 su bardağı) un
1/2 çorba kaşığı tuz
1 paket kabartma tozuUnu , kab. tozu ve tuzu bir kapta karıştırın.
Yumurta, süt, yoğurt ve Sanayı mikserle 2 dak. çırpın.
İçine unlu karışımı ilave edip pazıları ekleyin ve karıştırın...Limon kabuğu, kaşar, pul biber ekleyin.. Yağlanmış, unlanmış dikdörtgen bir kalıba boşaltın. Üzerine çırpılmış yumurta sarısı sürüp, limon dilimlerini sıralayın. sıcak fırında yaklaşık 50-55 dakika pişirin..

Not: Ben bu tariften limonu tamamen çıkardım...
2 yumurta
125 ml ( 1/2 su bardağı) süt
250 ml ( 1 su bardağı) yoğurt
125 gr Sana Hamurişi
1 adet limon kabuğu ince rendelenip dilimlenmiş
100 gr pazı, sapları ayıklanmış ince ince kıyılmış
1/2 çorba kaşığı pul biber
50 gr (1/2 su bardağı ) rendelenmiş kaşar peyniri
1 adet yumurta sarısı az suyla çırpılmış


Fırını 180 derecede ısıtın...

11 Kasım 2007 Pazar

KURU DOMATESLİ EKMEK


Bir huyum vardır benim, bir şeyin iyi tarifini buldum mu zor vazgeçerim yapmaktan.. Biraz klasiğim bu konuda da diyebiliriz.. Makineyi aldığımdan beri aynı tarifin etrafında döner durur oldum.. Geçenlerde kendi kendime, artık farklı lezzetler denemek lazım dedim. Ve son bir kaç seferdir farklı ölçüler denedim, daha az un daha çok süt, ekmekler güzel oldu, gerçekten lezzetli, ancak bir şey dikkatimi çekti, sıvı miktarı arttıkça ekmeğin dayanıklılığı azalıyor.. Ama daha süngerimsi, daha hafif , bakkal ekmeğine yakın lezzetler oluyor...


Bu sefer kuru domatesli denedim, ölçüyü de farklılaştırdım biraz.. Ekmek kokusu yine sarmış durumda evi. Öncelikle domates kurularını ufak parçalara bölüp cezvede bir taşım kaynattım ve süzdüm. Kullandığım unu ilk defa deniyorum, tam buğday unu, organik,taş değirmende öğütülmüş, Karahan marka, biraz kalın bir un, herhalde özelliği böyle olsa gerek.. Tabaktaki dilimi sevgili kalite kontrol şefime hazırladım, biraz önce "Ezgiiiiiii ekmek fırını çalışıyor yine" diyordu...Ekmeğin ilk dilimi her zaman eşime aittir:))

Malzemeler

1/2 cup domates kurusu
1 cup süt
1/2 cup su
1 dolu dolu tatlı kaşığı tuz
1 dolu dolu tatlı kaşığı esmer şeker
1 tatlı kaşığı yumuşak margarim
3 cup un
1,5 tatlı kaşığı aktif kuru maya ( ben yuvam kullanıyorum)
küçük ekmek, koyu renk kabuk ayarında, 1. programda pişirdim..


Çok kabarık gözükmüyor, ama benim en sevdiğim manzara oluşmuş, yani ekmeğin üstü çatlamış yine...Lezzetine gelince, domatesin keskin tadi, kokusu çok yakışmış, çıtır çıtır bir kabuk, içi de irmikli gibi olmuş.. Tam pazar sabahları için yapılabilecek bir ekmek, bir çeşit zeytinli, bir çeşit domatesli...Misafirler için sunumu da güzel....

MUTFAK HABERLERİMİZ



Eylül büyüdükçe anne olmanın keyfine varmaya başlıyorum... Yavaş yavaş dediklerimi yapıyor, mutfakta eline verdiğim kapları oradan oraya koyuyor. Beraber mutfğımızda güzel vakitler geçirmeye başladık şimdiden.. Tabii ben de bu arada boş durmuyorum, çocuklarla birlikte yapılabilecek yemekleri araştırıyorum.. Ehh artık seneye mutfakta kızımla pişirmeye başlarız yemeklerimizi..Geçenlerde D&R 'dan çok uygun fiyata bu kitabı aldım, aslında içinde çocukla beraber yapılabilecek şeylerle birlikte farklı baya güzel tarifler de var, zamanla bunları paylaşmayı düşünüyorum uygulamalı olarak...



Aslında burada yazmak istediğim daha bir çok şey var da, maalesef vaktim çok bol olmuyor..Üniversite bitirme tezimin konusu "Gastronomie" idi, özellikle Fransız mutfağı, sebzeler, baharatlar, yemek hazırlama yöntemleri, hamur işleri vs.. Yani aslında burada gördüğünüz ve okuduğunuzdan daha fazlası var... En kısa zamanda azar azar da olsa genel bilgilerden başlayarak paylaşmaya başlayacağım bilgilerimi...


Bir de tabii ki, benim gibi ne pişireyim sıkıntısı yaşayanlar için blogların son derece ilham verici olduğunu düşünüyorum.. Bu sebeple zaman zaman yaptığım klasik yemeklerin de resimlerini ekleyeceğim.. Mesela , zeytinyağlı patlıcan dolması, bizim ailemizde pişmezdi, ben evlendikten sonra bakayım nasıl oluyor derken, midye dolma tadında bu dolmaları çok sever oldum..Görsel olarak da her zaman hoş bir sunum oluyor.. Aklına gelmeyenlere hatırlatayım dedim:)

9 Kasım 2007 Cuma

İYİ Kİ DOĞDUN ZEYNEP



Evet, ve her zamanki klasik kurabiyeden , bu sefer kakaolu değil, zencefil ve tarçın ekleyerek yaptım...Gayet başarılı, nedense bu sefer tadını da daha çok sevdim, istediğim kıtırlıkta oldu...Şeker hamurlarını yine çok ince bir bal tabakasıyla yapıştırdım...



3 değişik şekilde yaptım, istedim ki rengarenk baktıkça doyamasın Zeynep...Süslenmiş kurabiyelerimi kutusuna yerleştirdim, akşam Rize yollarına düşecek... İnsan severek hazırladığında gerçekten mutlu oluyor ve sanırım bu mutlulukta yaptığı şeye yansıyor...




Sizi seviyorum arkadaşlarım, Şirin, Özen, Tuğba...

Ve minik kuzucuklarım Zeynep , Nehir....



EN İYİ TARİF DENEDİĞİN TARİFTİR:)


Bu sözü söylemiş, ve şahsen tecrübe etmiş bulunmaktayım... Son zamanlarda şeker hamurlu kurabiyeler deniyorum, şeker hamurunda bir problem yok da, kurabiyesinde istediğim tada ulaşamamıştım.. En son yaptığım kakaolular çok güzeldi ama istediğim bisküvi kıtırlığı yoktu..

Dün gece yeni bir tarif denedim, zaten hep böyle sıkışık anlarda denerim, hep vardır böyle aceleci bir tarafım.. Neden geniş bir zamanda denemem onu da bilmiyorum...

Çok yakın arkadaşım Şirin'in tatlı kızının ( İyi ki doğdun Zeynep!!) doğumgünü var , Rize'de, ben her ne kadar gidemesemde kurabiyelerimle doğumgününe katılmak istedim... İşte dün gece 21:00 da başlayıp 04:00 te son bulan kurabiye maceramın ilk perdesi...

Bu kurabiyelerle epey uğraştım.. tarife birebir sadık kaldım, inanılmaz yapışan bir hamur oldu, derken biraz buğday nişastası, biraz un, en son kendim hazırladığım pudra şekeri fınfık tozu karışımdan 1 kavanoz ekleyerek baya güzel gözüken ve kokan bir hamur elde ettim.. Buzdolabında dinlendirdim.Hamuru şekillendirdim, ve pişirdim.. Çoook lezzetli ama şekilin neredeyse iki katı kabaran kuraiyeler elde ettim.. Ama hakikaten Danimarka bisküvileri gibi bir lezzet oldu.. Hemen kurabiye kutusuna kaldırdım, bahaneyle Eylül'cüğe de kurabiye yapmış oldum..
Bu kurabiyenin tarifini veremeyeceğim çünkü nişastayı ekledikçe ekledim:)))